Pek alakası olmasa da kelebek etkisinin ne olduğuna dair önemli bir örnek teşkil ediyor bu kitap. Hayatında teknolojk hiçbir şey görmemiş, tüm yaşamını efsanelere inanmaya, hiç var olmamış yaratıklardan korunmaya adamış bir toplumun elinde basit bir dürbünün bile ne kadar saçma olaylara yol açabileceğine şahit oluyoruz. Roman, Transilvanya bölgesindeki Werst köy ve yakınlarındaki gizemli bir şatoda geçen olayları anlatıyor. Köyün çobanı Frik, bir seyyar satıcıdan aldığı dürbünü incelerken şatodan duman tüttüğünü görünce köy ayağa kalkar. Tüm…
“Geri dönmüş olmamızı tercih ederdim, Ben…” “Geri dönmeden önce,” diye cevabı yapıştırdı Ben Raddle, “gitmek gerekir…” Evvet sayın takipçilerim! Artık benim bir Kindle’m var. Anladığım kadarıyla 4. nesil olan ve bedavadan biraz daha ucuza sahip olduğum bu alete bayıldım; kesin karar verdim. Bundan sonra okumak istediğim kitabın varsa e-pub halini alacağım. Lütfen bana “kağıdın kokusu, hışırtısı” diye gelmeyin. Kâğıttan bir kitaba göre bir sürü fazlası var, eksiği yok. Ha sitem edecekseniz, binlerce kitaba zahmetsizce erişme imkânı …
Rakija. Erik rakısı da derler. Bizim oralardan… Belki bir daha içme fırsatın olmaz, tatmadan gittim dünyadan demezsin! Sabahın altısında yorum yapmak da adet oldu. Gerçi keyfimden değil, Aral efendi yüzünden eleştirel yaşamım yeni bir boyut kazandı. Aslında pek şikâyetim yok, nicedir yapmak istediğim bir şeydi, hayata geçirmeye Aral vesile oldu. Bu kez yine memleketten, Edirne’den bir yazar var. (Aslen Adana’lı ama 17 seneden beri burada yaşıyor. Bu onu en az benim kadar Edirne’li yapar.) Edirne Kitap Okur Grubu’nda ayın kitabı sır…
Oysa biz başka bir yüzyılın çocuklarıyız. Çok şey gördük: bir başka canlı köpeğin başına dikilmiş bir köpeğin canlı başını; dolap büyüklüğünde yapay böbreği; canlı sinirler tarafından uyarılan ölü, demir bir eli; her nasılsa "Bu ilk ölümümden sonra oldu…" diyen insanları" Küçük yaştakilerin bilim işlerindeki yardımcı için masal Alın size, hiç aklımda olmayan bir kitap okuması daha. Edirne Kitap Okur grubunun facebook sayfasında Kasım ayının kitabı olduğunu duyunca ismine hayran kalıp "kesinlikle okumalıyım&q…
Özgürlük vazgeçilmez değildir; yurtseverlerin kanlarıyla muntazaman kazanılmalıdır yoksa yitip gider. İcat edilen, sözüm ona tabii insan hakları arasında özgürlük, ucuza getirilme ihtimali en düşük olandır ve asla zahmet çekmeden gelmez. Yine Hugo ödüllü bir romanla buradayım. Zaten İthaki’den çıkıp da kapağında “bilmem kaç yılı Hugo Ödülü” yazmayan roman yok gibi. Markanın büyüklüğüne itimat edip internetten aslı var mıdır diye bakmıyorum ama umarım bizi kandırmıyorlardır. Nedense bazen aynı yıllara birden fazla Hugo ödülü düşüyormuş…
Bir şeyin niye var olduğunu bilmiyorsan o şey hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir. Sürpriz, bu kez arayı uzatmadım. Çünkü bu kez okuması kolay, nispeten sürükleyici bir romana denk geldim. Yaşlı Adamın Savaşı serisi ile tanıştığım John Scalzi ’nin Türkiye’de ki şimdilik son romanı “Kırmızı Üniformalılar” Kitabın ilk birkaç bölümü, klasik bilim kurgu romanlarından klişelerle dolu. Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayan uzay gemileri, galaktik savaşlar, ucubik yabancı gezegen yaşam formları ve elbette aklımızın almayacağı kadar i…
Tanrı size bir beceri ya da bir yetenek verdiğinde, onu mümkün olduğunca iyi kullanmak görevinizdir. Sonunda... Tek satır paylaşmadan geçen iki ayın ardından yeni bir yorum ile buradayım. Sanki nasıl yazılacağını unutmuşum. İki aydan beri bitirmeye çalıştığım bu kitap ancak bitti. Yaz gezmeleri ve karmakarışık siyasi gündemin yanı sıra Ilgın'ın uyumak için beni yanında istemesi ve her seferinde onu kitap okuyarak uyutmaya çalışırken uyuya kalmam en büyük etkenler. Yeri gelmişken “Küçük Kurabiye Adam”ın boğazını sıkmak istiyorum…
Sosyal Medya