Bir şeyin niye var olduğunu bilmiyorsan o şey hakkında hiçbir şey bilmiyorsun demektir.
Sürpriz, bu kez arayı
uzatmadım. Çünkü bu kez okuması kolay, nispeten sürükleyici bir romana denk
geldim. Yaşlı Adamın Savaşı serisi ile tanıştığım John Scalzi’nin Türkiye’de ki
şimdilik son romanı “Kırmızı Üniformalılar”
Kitabın ilk birkaç bölümü, klasik bilim kurgu romanlarından klişelerle dolu. Hayal gücünüzün sınırlarını
zorlayan uzay gemileri, galaktik savaşlar, ucubik yabancı gezegen yaşam
formları ve elbette aklımızın almayacağı kadar ileri teknoloji ürünü ıvır
zıvır aletler… Hepsi ve daha fazlası bu kitabın ilk satırlarında. Ancak kısa
bir süre sonra ciddi bir ilerleme kaydederek benzerlerinden ayrılıyor ve
sanatseverlerin “4. duvarı yıkmak” dediği türden bir hikâyeye bürünüyor. Eğer 4.
Duvar nedir, nasıl yıkılır merak ediyorsanız, buradan bakabilirsiniz.
Evrensel Birlik’in
lider keşif gemisi Gözüpek’e yeni atanan asteğmen Dahl, kısa bir süre sonra dış
görevlerde yaşanan ölümlerde bir gariplik fark eder. Dış görevde yer alan
mürettebatın rütbesi azaldıkça ölüm riski artmaktayken, yüksek rütbeli
subaylara hiçbir şey olmamakta, hatta ağır yaralar alsalar bile kolayca
iyileşebilmektedirler. Dahl, gemideki arkadaşları ile birlikte bunun sebebini
araştırırken öğrendikleri karşısında şok olacaktır.
Kitabın ismi, genel
itibari ile öykündüğü Uzay Yolu dizisinden geliyor. Kırmızı Üniformalılar
deyiminden tek tip (ve kırmızı) üniforma giyen düşük rütbeli mürettebat
kastediliyor. Öykümüz bu kırmızı üniformalıların arasında geçiyor. İşte o kırmızı üniforma.
Scalzi, tıpkı YaşlıAdamın Savaşı, Hayalet Tugay ve Son Koloni’de olduğu gibi esprili ve geyik
yapmayı seven bir anlatımı tercih etmiş. Eşcinsellik, grup seks yine fütursuzca
işlenmiş. Diyalogları özellikle beğendim. Benim yapmak istediğim ama yazmaya
kalkınca üşenip vazgeçtiğim tekniği üşenmeden, başarıyla (yani en azından
bence) uygulamış. Bilmem siz beğenir misiniz ama bence gayet eğlenceli.
“O da ne?” diye
sordu Dahl.
“Kutu” dedi Cassaway.
“Resmi bir adı var
mı?” diye sordu Dahl.
“Vardır herhalde”
dedi Cassaway.
Dahl cihazı
incelemek için yanına gitti ve açıp içine baktı. “Bir mikro dalga fırına
benziyor.” dedi.
“Ama değil,” diye n
Collins, deney tüpünü alıp Dahl’a getirdi.
“Peki ne öyleyse?”
diye sordu Dahl, komutanına bakarak.
“Kutu işte” dedi
Collins.
Ancak tüm bu
başarısı, zekice kurgusu, bir ara iyice artan temposuna rağmen, kitap vasatın
üzerine çıkmakta zorlanıyor. Hele son 100 sayfa iyice sıkıcı. Kapakta 2013 yılı
Hugo ve Locus ödüllerini aldığının altı çizilse de çok iyi bir bilim kurgu
olduğunu düşünmüyorum. Sanırım Türkiye’de ilk yayınlanan kitabı bu olsa idi
Yaşlı Adamın Şavaşı Serisini kesinlikle almaz, okumazdım.
Kitabın kapağı,
kocaman, kırmızı bir hiç. Orijinal kapaktan anladığım kadarıyla, karşıdan bakınca birinin üzerindeki, kırmızı bir t-shirti ( ya da kırmızı bir üniforma) andırması gereken kapak hiçbir şeye benzemiyor. Kelimenin tam anlamıyla batırmışlar. Arka kapakta da yine sıradan bir tanıtım yazısından başka bir
şey yok. İthaki nedense bu kitaba pek önem vermemiş gibi duruyor.
Kısaca, hızlı
okunması ve zaman zaman artan temposu nedeni ile vakit kaybı diyemesem de
okumadan geçmeyin de diyorum. Tamamen “Okusan da olur Okumasan da”
kategorisinin hakkını veren bir kitap.
Ø Orijinal Adı: Redshirts: A novel with Three Codas
Ø Yayın tarihi: 2014 Haziran (1. Baskı)
Ø Yazar: John Scalzi
Ø İngilizce'den Çeviri: Cihan Karamancı
Ø Ebat: 13,5 x 21 cm
Ø Sayfa: 328
Ø ISBN: 9786053753858
Ø Goodreads Puanı: 3.82
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...