Emniyet binasının terasına çıkmış, bıçak gibi esen rüzgâra aldırmadan, soğuktan donmuş bir heykel gibi hareketsiz duruyordu. Buz tutmuş gözkapaklarını kırpmadan, gözlerini tek bir noktaya sabitlemiş, bomboş bakışlarla ufku seyrederken içinden geçen tek bir duygu vardı. Nefret… Uçsuz bucaksız buz tarlaları ufukta uzayıp giderken içinden geçenleri anlatan en iyi, hatta tek kelime buydu. Nefret… Ama sıradan, herhangi bir insanın hissedebileceği boyutlarda, basit, öylesine bir nefret değildi hissettiği… Yanına yaklaşmaya çalışanın bir duvar gib…
Vay can ına! Daha önce hiç bu kadar yüksekten kostümsüz atlamamıştım. Uçak alev almadan önce 22.000 feet 'te falan olmalıydı. Neyse ki patlamadan hemen önce jet botlarımı giyecek vakit bulabildim. Havada ki helyum birazdan yakıt ünitelerini doldurur. Bu üniteler gerçekten yüzyılın icadı. Havanın içinde ki her gazı ayrıştırıp elbisemde farklı bir iş için kullanıyor. Uçmak için helyum, ateşli silahlar için azot ve her bir oyuncağım için başka bir şey. Yakıt hücreleri dolana kadar Laura'ya yetişebilirim sanırım. Onu en son gördüğüm…
Mert kapıyı vurarak içeri girdiğinde hava kararmak üzereydi. Annesinin “Mert sen misin” sorusuna homurdanarak cevap verdi ve odasına giden merdivenlere doğru yöneldi. Tam ilk basamağa adımını atmıştı ki öfkeli bir havlamayı takip eden mekanik bir ses onu engelledi. “Hey Mert, yemeğimi vermeyi düşünmüyor musun?” Bir hışımla sırt çantasını merdivenlerden yukarıya doğru fırlatıp, oflaya puflaya geri döndü ve köpeğinin yemek kabına, kabın rengi kırmızıdan yeşile dönünceye kadar kuru mama döktü. Köpeğin havlamalarını tasmasından gelen az önc…
MARVEL COMİCS STUDYOLARI’NA MANHATTAN Sayın Marvel Comics yetkilileri; Sizlerinde bildiği üzere 1940 yılından beri D.C. Comics şirketinde maceraları yayınlanan, çekilen filmleri hâsılat rekorları kıran, oturuşuyla, kalkışıyla, maskesinin ardından bir bakışıyla dosta güven, düşmana korku salan biriyim. Çalışmış olduğum süre içerisinde şu anki firmam benden hiçbir imkânını esirgememiş, kostüm ve maceralarımda kullandığım harici ekipmanlarım için teknolojik ve parasal her türlü desteği sağlamıştır. Hatta bu kaynağı yasal…
Bazı insanlar vardır. Ne herkesin sevip saydığı biri olmayı, ne de yüzyıllar boyu herkes tarafından hatırlanmayı isterler. Bir köşede usulca, sessizce, kendi kendine sıradan bir hayat yaşamak, vakti saati gelip bu dünyadan göçtüklerinde de önce birkaç yıl sevdikleri tarafından hatırlanmak, sonrasında da unutulup gitmekten ibarettir tüm istedikleri. Ben de delikanlılık çağlarıma kadar bu grup insanların içine dâhildim. Hayatta tek gailem işime gidip gelmek, münasip bir kısmet bulunca da evlenip çoluk çocuğa karışıp ihtiyarlamak ve mümküns…
Sayın Hâkimim İsmim İlhami, soy ismim Tiryaki. Davacı Mahmut Yılmaz’ında yaşadığı Sığırcılı köyünün muhtarıyım. Zat-i âlinizin de bildiği üzere değerli kardeşimiz, köylümüz Mahmut aralarında benimde bulunduğum onbeş kişi hakkında, kendisine ayrımcılık yapıldığı, yaşama, çalışma ve dinlenme gibi yaşamsal haklarının kısıtlandığı, halka açık alanlara girişine izin verilmediği, köyümüzden sınır dışı etmeye çalışıp çeşitli kereler linç girişiminde bulunduğumuzu iddia edip, söz konusu eylemlerin evrensel insan hakları beyannamesine, Türk…
Mete kendisini çağıran sesle sarsılarak uyandı. Rüyasında kendisini yine uçarken görmüştü. Sımsıcak bir güneşin altında, masmavi bir denizin üstünde, içinde hiçbir kaygı barındırmadan, hiçbir şey umurunda olmadan uçarken. “Haydi, kalk artık” diye tekrar seslendi Ali. “Hadi be oğlum. Laf işittireceksin bize yine” Ali haklı olmasına haklıydı ama yatağın yarattığı mıknatıs etkisinden kurtulmak kolay değildi. Dışarıdaki rüzgârın uğultusu kulaklarına geldikçe Mete yataktan çıkma fikrinden vazgeçiyordu. Oysa Ali çoktan hazırlanmış ve ardına ka…
Bir vardı bir yoktu… Tanrının kulu çok, ama çoktu. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal, pireler berber iken… Sen ise ninenin beşiğini tıngır mıngır umarsızca sallar iken, ben az gittim uz gittim. Dere tepe düz gittim. Yemyeşil ve hüzünlü çayır çimenleri geçerek, lale sümbül biçerek; buz gibi soğuk sular içerek, altı ayla bir güz gittim… Olmayan saçım, çıkmayan sakalımla adını kimsenin bilmediği ülkelerden az bilinen ülkelere doğru gezdim. Beni adamdan saymayıp alay eden onca yiğidin adını bile duyunca korkup ka…
Sosyal Medya