Artık eski tadını vermese de
Robin Cook, okuma alışkanlığı edinmem de önemli bir isimdir. Sayesinde bir
yazarın tüm kitaplarını okumanın çok da iyi bir şey olmadığını da öğrendim. Zira
tarzına alıştıktan sonra, okunan her kitap tahmin edilebilir ve tekdüze bir
hale geliyor.
Elimdeki kitap Ekim 1979’da, daha
ben altı aylıkken basılmış. Yazarın Koma’dan sonra Türkiye’de yayınlanan ikinci
kitabı. Koma’nın yayınlandığı 1978 yılından bugüne tam tamına 30 kitabı Türkçe’ye
çevrilmiş. Hey gidi…
Konusu ne olursa olsun, eski
kitaplar her anlamda güzel. Sıradan bir macera romanı bile olsa içinde o yıllar
ile ilgili detaylar barındırabiliyor. Mesela şu cümleye bir bakın; “Otuz yaşına
karşın vücudu oldukça formdaydı.” 37 yaşıma bastığım şu günde bana söylenecek
laf mı bu? Tamam, ben 37 yaşıma karşın formda değilim ama bu tamamen benim
tembelliğim; yaşımla alakası yok. Şaka bir yana demek ki o yıllarda otuz yaş
ileri bir yaş kabul ediliyormuş. Yazarın aynı zamanda doktor olduğu da
düşünülürse, otuz yaşında hala formda olmak tıbbi olarak ilgi çekiciymiş
anlaşılan.
Kitabın konusu, bir ara benimde
özellikle Christian Jacq sayesinde merak saldığım, eskiden çok daha popüler
olan Mısır’ın gizemleri üzerine. Mısır tarihine gönül vermiş genç ve güzel
ejiplojistimiz Erica Baron, sonunda yıllardır hayalini kurduğu Mısır tatiline
kavuşmuştur. Ancak Mısır’a ayak basar basmaz Ortadoğunun gerçekleri ve tarihi
eser kaçakçılarının arasında kalacaktır. Erica bir yandan Mısır’ın tarihi
dokusu içinde Sethos ve Tutankhamen arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışırken
bir yandan da kaçakçılardan kurtulmaya çalışacaktır.
Yazarın öncüsü olduğu “tıbbi gerilim”
tarzından oldukça uzak bir kitap. Genel hatları ile bir dönem onlarcası
yazılan, çizilen, çekilen, Mısır’da geçen sıradan keşif hikayelerinden daha
fazlası değil. Çok şükür Mısır’da kazılmamış, keşfedilmemiş tek saksı toprak
bile kalmadı da bu hikayelerin devamı kesildi. Heyecan ve macera vasatın
altında. Ana karakter Erica’nın güzelliği sık sık vurgulanmış. Okurken gözünüzde
Sharon Stone canlansa da Erica, yemek zevkiyle tam bir Çinli. Kahvaltı da kahve
ve kavun nedir anasını satayım?
Ön kapakta bir insan suratı figürünün önünde bir kadın gölgesi var. Bu hali ile bir macera romanından çok bir fotoromanı andırıyor. Muhtemelen o dönemki okur kitlesi düşünülerek tasarlanmış bir kapak. Yoksa yurtdışı kapaklar aşağı yukarı şöyle bir şey. Çeviri güzel olmakla birlikte çok fazla yazım yanlışı yapılmış. Dikkatimi çeken bir diğer nokta da para birimlerinin bile Türkçeleştirilmiş olması. Kimbilir, belki yine o zamanki yasalarla alakalıdır. Arka kapakta, çoğu Robin Cook romanında olduğu gibi yazarın bir resmi var. Geçekten yakışıklı ve karizmatik bir adammış. Sonradan bu adetten vazgeçilmiş. Aşağıda paylaşacağım bu kitabın arka kapak resmi ve yazarın son halini görünce bu vazgeçmeyi anlamak güç değil. Bugün 76 yaşında olan yazar, hala yazmaya ve kapitalist sağlık sistemine giydirmeye devam ediyor.
Kitabın Künyesi
Ø Orijinal Adı: Sphinx
Ø Yayın tarihi: Ekim 1979
Ø Yazar: Robin Cook
Ø İngilizce'den Çeviri: Özay Süsoy
Ø Ebat: 13 x 19 cm
Ø Sayfa: 373
Ø ISBN:
Ø Goodreads: 3,56
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...