Veganlar - Mehmet Mollaosmanoğlu

 

 

 



Kesinlikle yazarın en iyi kitabı. Bugünden elli sene sonra çeşitli sebeplerle etin yasaklandığı bir toplumda dünyaya gelen Tarhan, kendi elleri ile inşa etmeye çalıştığı geleceği ile dedesinin vasiyetini yerine getirmek arasında bir seçim yapar ve yasaklanmış olan dış dünyaya atımını atar. 

Kitap, bir yandan gayet olası ve günümüzde pek çok insanın da rüyası olan bir ütopyanın, yozlaşmış ve menfaatçi muktedirlerin elinde kolayca bir distopyaya dönüşebileceğini de gözler önüne seriyor. Bu açıdan baktığımızda yazar salt bir bilim kurgu macerası ile yetinmeyip, aynı anda ideolojik ve siyasi bir eleştir de sunuyor.

Mollaosmanoğlu bu kitabında içinden onlarca spin-off çıkabilecek harika bir evren kurgularken,  kullanmayı çok sevdiği ağdalı cümle kurgularından bu seferlik vazgeçerek çok daha yalın, ama bence bir o kadar doğru bir anlatımda karar kılmış. Zira zaten gerçekte var olmayan bi dünyayı bir de gerçekte var olmayan cümlelerle okumak kitabın içine girmeyi iki kat zorlaştırıyordu.

Yine ana karakterin pek çok yönü ile diğer kitaplardaki yüksek egolu, libidolu, pantolonunun önü ve cüzdanı kabarık, kibir abidesi karakterlerden ayrılması iyi olmuş. Benim gibi daha öncesinde Mehmet Mollaosmanoğlu okuyan birçok kişi esas oğlana bakarak en az bir kez "inşallah kitabın sonunda ölür" demiştir eminim. Gerçi bu kez de Tarhan'ın karşılaştığı erkekleri betimleyişinden yola çıkarak "şimdi adamın dudaklarına yapışacak" diye içimden geçti ama neyse ki korkulan olmadı.

Dediğim gibi yazarın en iyi ama "Boğayı Öldür" isimli kitabından sonra en beğendiğim kitabı olarak rafa yerleştirdim. Umarım bir gün "Metropol'den Hikayeler" gibi bir derlemeye kalkışır ve Veganlar şehrinde geçen hikayelerden oluşan bir kitap daha hazırlar.

Değerli büyüğüm, her zaman takdr ettiğim yazar ağabeyim Mehmet Mollaosmanoğlu'na bir kez daha başarılar dilerken, son olarak kitabı okuduktan sonra fark ettiğim bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum; Benden vegan olmaz. 



Yorum Gönder

0 Yorumlar