İlk roman yazarı parşömeniyle tüy kalemini alıp yazmaya oturduğunda, tüm dünya yerinden oynamıştı. 1605 yılıydı. Miguel de Cervantes Don Quixote’yi (Don Kişot) yazmıştı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Ilgın’ın alerji problemleri nedeni ile kitaplığımı odasından
çıkarmak zorunda kaldım. Bu nedenle kitap okuma sıram karıştı.
Fi tarihinde niyetlendiğim yazarlık kariyerimi geliştirmek
için, hayallerime destek ararken resimliroman
forumunun kadim üyelerinden Oğuz Özteker’in tavsiyesi üzerine anlık bir kararla
edinmiştim bu kitabı. Lakin anlık karar verirken çok önemli bir noktayı
atlamışım. Kaldı ki bunu çok zaman sonra fark ettim. Genelde bu tip herhangi
bir şey yapma sanatı üzerine kitapları alacaksam, kitabı yazanın ne işler
yaptığına bakarım. Ancak bu kitabı alırken “nasıl roman yazılır” diye kitap yazan adamların daha önce hangi
romanları yazdıklarına bakmayı unuttum. Merak edenlere hemen söyleyeyim. Söz
konusu karı kocanın goodreads’te 70’in
üzerinde kitabı var. Kitapların puan ortalamaları 3.90 civarında olmakla
birlikte kapaklarından çocuk kitabı oldukları gibi bir izlenime kapıldım. Öte
yandan Joyce e Jim Lavene’nin Türkiye’de bu kitap dışında yayınlanmış başka bir
kitapları yok. Yani çuvalladım.
Kitap, roman türlerinden başlayarak, kitabın yayınlanmasına
hatta pazarlanmasına kadar olan süreci 20 başlık altında incelemiş. Roman yazma
sürecindeki her aşama sırayla ele alınmış. Anlatımlar her ne kadar Türkiye
şartlarına uyarlanmışsa da genel hatlarıyla Amerikan kültürü, yaşantısı ve
yayıncılık anlayışı baz alınmış.
Ne yapmalısınız sorusu, rüya tabirleri ya da kahve falı gibi
cevaplanmış. Her şey yuvarlak yorumlarla ve havadan kalan cevaplarla geçilmiş.
Net ve “evet, işte bu” dedirten bir fikir ya da tavsiye yok. Her şey her
şekilde anlatılmış. Örneğin arka plan yaratmakla ilgili şu tavsiyeye bir bakın;
“ Hikayenize uyan ve romanınızdaki
kişilerin amaçlarına ulaşmaları için en uygun arka planı yaratan her şey
iyidir.” Birden bir aydınlanma geldi di mi? Aydınlanmadınız mı? Öyleyse
sizi şöyle alalım;
Soru: Bir romanda kaç bölüm olmalı?
Cevap: Size bağlı.
Soru: Bir bölümün uzunluğu ne olmalı?
Cevap: Size bağlı.
Soru: Hangisi doğru?
Cevap: Bu konunun kesin bir cevabı yoktur.
Kısaca her şeyi masaya yatırıp, son kararı size bırakıyor.
Karar verememek bir tarafa, size hali hazırda aklınızdakilerden daha fazla
seçenek sunup iyice kafanızı karıştırıyor. Yaklaşık 200 sayfalık roman taslağına
sahip biri olarak –ki taslak bile denemeyecek kadar kötü bir durumda- kendime
has problemlerim olan, “konsantre olma, zaman ayırabilme, çalışma ortamı
yaratabilme, ailevi ya da gündemden etkilenmeden yazabilecek dinginliğe
ulaşabilme gibi sorunlarımın hiç birine cevap bulamadım. Hali hazırda her
yazmaya niyet edenin tek nefeste 600–700 sayfa yazabileceği kabul edilmiş. Hatta
çoğu yerde gerektiğinde romanınızı nasıl kısaltabilirsiniz sorularına cevap
aranmış.
Ancak, kitabın dilbilgisine ayrılan kısmını tüm
söylediklerimden ayrı tutuyorum. Kesinlikle her gerektiğinde başvurabilecek bir
bölüm. Günü geldiğinde bu kısmı tekrar okuyarak romanımı güncelleyeceğim.
Kitap Arkadaş Kitabevi tarafından basılmış. Nedenini anlamadığım
bir şekilde garip ebatlara sahip. Doğru hatırlıyorsam bu formatı keman metodu,
gitar metodu gibi kitaplarda görmüştüm. Kağıt kalınlığı ayrıca dikkat çekici. Bunun
dışında imla kelime hatası yok; kusursuz. Eğer bu kitabı okuyunca çılgınlar
gibi yazmaya başlayacağım diyorsanız, almayın. Hali hazırda bitmiş bir
romanınız varsa gözden geçirmek için işe yarayabilir. Hepsi o.
Kitabın Künyesi
Ø Yayın tarihi: 2010 (2.
Baskı)
Ø Yazar: Joyce ve Jim Lavene
Ø Uyarlayan: Kıvanç Güney
Ø Ebat: 14 x 20 cm
Ø Sayfa: 296
Ø ISBN: 9789755096025
Ø Goodreads Puanı: 3.75
2 Yorumlar
Güzel bir yazı olmuş, kitap da çok ilgimi çekti. http://kitapokurum.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilteşekkürler.
YanıtlaSilYorumlarınız bizim için önemli...