Eskiden otobüste tek başına geçirilen birkaç dakika, işe yürüyerek gitmek veya bir randevuyu beklemek gibi insanın yalnız kalıp düşünebileceği sessiz zamanlar artık katlanılmaz geliyordu. Farkında olmadan insanların elleri sürekli telefonlarına, kulaklıklarına, oyunlara gidiyor; teknolojinin bağımlılık yapan çekimine karşı koyamıyorlardı. Geçmişin mucizeleri, yepyeni olana duyulan açlıkla silinip gidiyordu. Dan Brown ne zaman kitap çıkarsa yer yerinden oynuyor. Edebi yanını bilemem ama ilgi çekmeyi kesinlikle çok iyi başarı…
Bu kitabı okumayı uzun süreden beri erteliyordum. Keşke daha önce okusaymışım. Bildiğin film tadında harika bir kitap. Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi macera aynı gün içerisinde (bu kitapta 10 saat) başlayıp bitiyor. Daha önce okuduğum İhanet Noktası'nda da olduğu gibi aklımda "acaba bu kitabın anlattıklarının ne kadarı gerçek, ne kadarı kurgu" sorusu var. Öte yandan kitap bitmesi gereken yerde bitmeyip, bir kaç mason detayı daha vermek için gereksizce 60 sayfa kadar uzatılmış. Bence tadında bırakılsa daha iyi olur…
Eğer bir gün Dan Brown ile karşılaşırsam kendisine bu kitabı soracağım. bu kitabı yazmak nasıl aklına geldi diye? Zira kitapta öyle ilginç alanlarda araştırmalar var ki; bir kitap yazma fikriniz olmadan bu konuda bu kadar çok şey bilemezsiniz, bu kitapta geçenleri bilmeden aklınıza kitap yazmak gelmez, öyle bir paradoks. Deception Point Şimdiye kadar belki de yüzlerce kere seyretmiş olduğunuz fimler gibi Amerikan yönetiminin çok üst seviyelerindeki komplolardan bahsediyor. Ama gelgelelim eğer kitap içinde ortaya atılan teoriler, yap…
Sosyal Medya