Büyükler hiçbir şeyi tek başlarına anlamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için çok sıkıcı oluyor doğrusu. Eh! Aslında geç bile kaldım sayılabilir. Ama en azından hiç olmamasından iyidir değil mi? Zaten Türkiye'de ve dünyada bu kitabı basmayan tek bir yayın evi, merdaneleri arasında bu kitabın sayfaları geçmemiş tek bir baskı makinesi kalmamışken, benim okuyup yorumlamamam düşünülemezdi. Başlarken gergindim açıkçası. Düşünsenize, bugüne kadar bu kitap hakkında yazılmış tek bir olumsuz düşünceye rastlamad…
Benim karnemde, “Yaramaz bir öğrenci, çoğu zaman daliyor. Daha başarılı olabilir,” diye yazıyordu. Toraman’ınkinde, “Yaramaz bir öğrenci. Arkadaşlarıyla dövüşüyor. Daha başarılı olabilir.” Tıngır’ınkinde, “Elinden birkaç kez alınan düdüğünü, hala sınıfta öttürmekte direniyor. Daha başarılı olabilir,” yazıyordu. Bir tek Çarpım daha başarılı olamazdı. Çarpım sınıfın birincisi, öğretmenin de kuzusudur. Bugün size bir kitap değil, çocukluk arkadaşlarımdan birini anlatacağım. Pıtırcık’ın hatırı bende o kadar büyüktür. Kendisi ile tanışma…
Sosyal Medya