Benim karnemde, “Yaramaz bir öğrenci, çoğu zaman daliyor. Daha başarılı olabilir,” diye yazıyordu. Toraman’ınkinde, “Yaramaz bir öğrenci. Arkadaşlarıyla dövüşüyor. Daha başarılı olabilir.” Tıngır’ınkinde, “Elinden birkaç kez alınan düdüğünü, hala sınıfta öttürmekte direniyor. Daha başarılı olabilir,” yazıyordu. Bir tek Çarpım daha başarılı olamazdı. Çarpım sınıfın birincisi, öğretmenin de kuzusudur.
Bugün size bir kitap değil, çocukluk arkadaşlarımdan
birini anlatacağım. Pıtırcık’ın hatırı bende o kadar büyüktür. Kendisi ile
tanışmam ilkokul yıllarına rastlar. O tarihlerde kirada oturduğumuz ev tam da Havsa
İlçe Kütüphanesinin karşısındaydı. Kütüphane müdavimliğime, o tarihlerdeki her
kitap okuru gibi Ömer Seyfettin ve Kemalettin Tuğcu ile başlamıştım. Ne var ki
bir gün elim, rafların en altında kapağında isim olmayan, ansiklopediye benzer
kalın mı kalın, hatırladığım kadarıyla yedi sekiz tane kitaba gitti. Kütüphanenin
unutulmuş bir köşesinde kim bilir hangi hayırseverin bağışladığı, muhtemelen kendi ciltlediği ya da ciltlettirdiği (koleksiyonerler arasında şahıs cildi
olarak geçer), bugün meraklı birinin binlerce lira vereceği, Milliyet Çocuk ciltleri…
İşte benim çizgi roman denen illete bulaşmam o gündür. Doğru hatırlıyorsam
sonraki iki yıl boyunca kütüphaneden başka kitap almadım. Bu yedi sekiz cildi
döndüre döndüre okudum. Hatta durum öyle bir hal aldı ki kütüphanenin müdürü
Şerif abi, benden bıkınca isim, imza almadan vermeye başladı kitapları.
Neler yoktu ki içinde Milliyet Çocukların. Bugün hala muadili
bir dergi yok. Uzayda kaybolmuş, dünyaya dönmeye çalışan uzaylı bir ailenin
maceraları, karizma kovboy Larry Yuma, Orhan
Boran ve Yuki, Altan Erbulak’ın foto romanları, Dünyanın Ucundaki Fener, 15
Yaşında Bir Kaptan, Ay’a Yolculuk, Gülliver’in Gezileri ve daha onlarca
klasiğin çizgi romanı… Bugün ki genel kültür altyapımın önemli bir bölümü bu
kitaplara dayanır. İlkokul 5. sınıfa geçtiğim yıl başka bir mahalleye taşınınca, okulumdan, arkadaşlarımdan
daha çok, bu kitaplardan ayrıldığıma üzülmüştüm. Yıllar sonda kütüphaneye
tekrar gittiğimde bu kitapların yerinde yeller esiyordu. Kim bilir nereye
attılar.
İşte o dergilerin tozlu sayfalarından yadigardır bana Pıtırcık. Sanırım 89’dan beri maceraları kitap olarak yayınlanıyor. 2015 Tüyap Kitap
Fuarından soranlara kızım içn aldığımı söylediğim, günümüzdeki benzeri Saftirik’e
on basan, fırlamanın önde gideni bir çocuk. Tahminen 8-9 yaşlarında, sınıf
arkadaşları ile birlikte çocukluğunun tadı çıkaran harika bir eleman.
Salona indik, annemden bahçeye çıkıp oynamak için izin istedim. Annem, havanın çok soğuk olduğunu söyledi ama, Şirin hemen gözkapaklarıyla yaptığı numaraya başladı; bahçedeki güzel çiçekleri görmek istediğini söyledi. Bunun üzerine annem, Şirin’e, çok tatlı bir civciv olduğunu, sıkıca giyinip bahçeye çıkabileceğimizi söyledi. Bu gözkapakları numarasını ne yapıp edip öğrenmeliyim, çok işe yarıyor!
Pıtırcık’ın öykülerini René Goscinny yazmış. Araya serpiştirilen
resimler Jean Jacques Sempé’ye ait. Sempé’nin ülkemizde bilindik işi yok. Ama
Red Kit ve Asteriks’in senaryolarını yazan Goscinny çoğumuza tanıdık
gelecektir. Pıtırcık’ın dünyası, benimde dahil olduğum 90 kuşağının dünyasında
geçiyor. Cep telefonu, bilgisayar, video oyunu yok. Top oynuyor, cam kırıyor,
derste yaramazlık yapıyorlar. Harika çevirisi ile çocukların kelime dağarcığına
müthiş faydalı. Tahminen 80’li yıllardaki çevirilere sadık kalınmış. Karakterlerin
isimleri özelliklerine uygun olarak, Türkçeye harika bir şekilde uyarlanmış.
Pıtırcık, Gümüş, Çarpım, Toraman, Tıngır, Lüplüp, Dalgacı, Sırım, Dırdır,
Domdom. O dönemlerden kalan, tarih olan bir güzellik işte. Halit Kıvanç’ın yine
Almanca'dan çevirdiği Asteriks’in isim listesi de böyledir mesela; Hopdediks, Dediğimdediks,
Palamutiks, Dersiziks gibi.
Doğal olarak 40 yaşına yaklaşmış biri olarak eski tadı
alamasam da Ilgın’ın ilgisi kısmen çekti. Özellikle Pıtırcık’ın eve köpek getirdiği
macerasını ve kovboyculuk oynadıkları maceraya bayıldık. Yine de dayatma yok.
Devam sayılarını biraz büyüyünce, eğer isterse alacağım. Seçimini Saftirik’ten
yana kullanırsa bile seçimine saygı duyacağım. Can Çocuk Yayınlarından çıkan kitabın elimde 29. baskısı var.
Doğru biliyorsam orijinal seri sekiz sayıdan ibaret. Her birinin içinde on
macera var. Ancak birkaç yıl önce Goscinny’nin kızı babasının taslaklarına
ulaşması ile ortaya çıkan Pıtırcık’ın Bilinmeyen Öyküleri adı altında bir 5
kitaplık seri daha var. Pek popüler olmayan bir sinema filmi de bulunan
Pıtırcık, hiç değilse bir sayısı ile bile olsa her çocuğun kitaplığında olması
gerekenlerden…
Kitabın Künyesi
Ø Orijinal Adı: Le Petit Nicolas
Ø Yayın tarihi: Ekim 2015 (29. Baskı) - İlk Baskı 1988
Ø Yazan/Resimleyen: René Goscinny/Jean Jacques Sempé
Ø Fransızca'dan Çeviri: Vivet Kanetti
Ø Ebat: 14 x 20 cm
Ø Sayfa: 100
Ø ISBN: 9789755103082
Ø Goodreads Puanı: 4.12
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...