Sanırım o eski bol
okumalı, bol yorumlu, bol edebiyat dolu günler geride kaldı. Yani tamamen
kalmadıysa bile bir kat derine indi ve tekrar yüzeye çıkması için biraz
beklemem gerekecek. Zira Ilgın Hanım’a kardeş geldi. Çok kısa bir süre sonra
gerek fotoğraflarda gerekse site logosunda ve bilumum yerlerde Aral Efendi de
yer alacak. Ancak bunun ne zaman olacağı konusunda net bir tarih yok.
Bu nedenle bu süreçte daha hafif, kafa yormayan, nerede kalmıştım, ne olmuştu diye düşünmeyeceğim kitaplar okumaya gayret edeceğim. İlk olarak da Robin Cook’un Koğuş isimli romanını seçtim. Facebook üzerine ben hariç herkesin mesajlarına cevap vermesine darılıyor olsam da doktorun benim edebi hayatımdaki yeri ayrıdır. Bunu kitapları hakkındaki diğer yorumlarımda da görebilirsiniz.
Robin Cook’un
ülkemizdeki ilk kitabı Heykel, 1978 de yayınlanmış. O günden bu güne son kitabı
olan Denek ise 2015’de. Birkaç gün önce Amerika’da piyasaya çıkan “Charlatans”ı
merakla bekliyorum. Acaba bu zaman aralığında kitapları halen yayınlanan başka
bir yabancı yazar var mı?
1984 tarihli Koğuş,
maalesef bildiğimiz gibi. Ben gibi daha önce birkaç Robin Cook romanı
okuduysanız, kolaylıkla olay örgüsünü ve sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Çoğu
kitabında olduğu gibi yine bir hastane, hasta yataklarında yaşanan ani ölümler,
kısıtlı tıbbi ve maddi kaynakları daha verimli kullanmak adına uygulanan
prosedürler, kokuşmuş Amerikan sağlık sistemi, işinde son derece başarılı ama
aynı oranda kendini beğenmiş, bencil, sinir bozucu, ego manyağı erkek doktor
karakterimiz, onun yanında bu doktora delice bir sevgiyle bağlı, akıllı, alçak
gönüllü, sağduyulu, ezik ama tüm bu ezikliği, pasifliğine rağmen olayı çözecek kadın
karakter… Kısaca doktorun kitaplarında onlarca kere tekrarlanan standart
şablonunun üzerine oturtulmuş sıradan bir kitap.
İlk okuduğum
kitaplarından biri olsaydı belki daha fazla keyif alırdım ama 15 Robin Cook
kitabının ardından çok sıkıcı geldi. Aksiyondan uzak, gerilimi düşük… Konunun
tahmin dilebilir olması bir tarafa, finali tahmin edemeyelim diye yapılan bayat
numaralar da iç kararttı. Nerde Jack & Maura serisi nerede bu.
1984 yılında basılan
bir kitap için çevirisi fevkalade. Bunu sık sık söylüyorum ama fırsat
bulursanız mutlaka eski tarihli kitaplar okumayı deneyin. Sadece çeviriden bile
Türkiye’nin o günkü sosyo-kültürel yapısı hakkında fikir edinebilirsiniz. Mesela
1984 yılında ülkemizde hala “dansçı” diye bir meslek grubu yokmuş, dansöz
denmeye devam ediliyormuş. Yine gördüğümüz kadarıyla bugün –maalesef- bir
hakaret olarak kullanılan “geri zekalı” tabiri o günlerde sadece tıbbi bir
teşhisten ibaretmiş.
Altın Kitaplar
tarafından basılan ve benim bir sahaftan bulduğum kitap, toza, neme ve yıllara
gayet iyi dayanmış. Her ne kadar sayfalar önce ıslanıp sonradan kurumuşsa da
hepsi sapasağlam duruyor.
Son olarak kitabı
benden önce okuyarak ilk sayfaya 7 Nisan 1984, son sayfaya da 23 Nisan 1984
diye imza atan Nilgün’e sevgiler. Burayı okursan bil ki kitabın artık emin
ellerde…
Ø Orijinal Adı: Godplayer
Ø Yayın tarihi: Şubat 1984 (1.
Baskı)
Ø Yazar: Robin Cook
Ø İngilizce'den Çeviri: Esat Ören
Ø Ebat: 12,5 x 19 cm
Ø Sayfa: 398
Ø Goodreads Puanı: 3.7
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...