Mert kapıyı vurarak içeri girdiğinde hava kararmak üzereydi. Annesinin “Mert sen misin” sorusuna homurdanarak cevap verdi ve odasına giden merdivenlere doğru yöneldi. Tam ilk basamağa adımını atmıştı ki öfkeli bir havlamayı takip eden mekanik bir ses onu engelledi. “Hey Mert, yemeğimi vermeyi düşünmüyor musun?” Bir hışımla sırt çantasını merdivenlerden yukarıya doğru fırlatıp, oflaya puflaya geri döndü ve köpeğinin yemek kabına, kabın rengi kırmızıdan yeşile dönünceye kadar kuru mama döktü. Köpeğin havlamalarını tasmasından gelen az önc…
Mete kendisini çağıran sesle sarsılarak uyandı. Rüyasında kendisini yine uçarken görmüştü. Sımsıcak bir güneşin altında, masmavi bir denizin üstünde, içinde hiçbir kaygı barındırmadan, hiçbir şey umurunda olmadan uçarken. “Haydi, kalk artık” diye tekrar seslendi Ali. “Hadi be oğlum. Laf işittireceksin bize yine” Ali haklı olmasına haklıydı ama yatağın yarattığı mıknatıs etkisinden kurtulmak kolay değildi. Dışarıdaki rüzgârın uğultusu kulaklarına geldikçe Mete yataktan çıkma fikrinden vazgeçiyordu. Oysa Ali çoktan hazırlanmış ve ardına ka…
Sosyal Medya