Türkçe
276 s. -- 3. HamurCiltsiz -- 14 x 20 cm
İstanbul, 2007
|
2. Edirne Kitap Fuarından hem katılımcılara teşvik hem
de kitaplığımda duayen bir yazarın kitabı olsun diyerek aldığım bir kitap.
Lakin hata etmişim. Muhtemelen çok daha iyi kitapları vardır üstadın.
Kitapta 26 tane öykü var. Öyküler başlarken sımsıcak köy
tasvirleri ile (genelde Ege, çoğunlukla İzmir) başlıyor. Hani şu bizim
zamanımızda ortaokul - lise Türkçe kitaplarındakiler gibi. Gelgelelim öyküler
tamamen soft erotik. Edebi kaynakların çoğunda, fularlı abiler "yazar
burada taşralı kadınların acılarını, yaşadığı baskıları, cinsel dünyalarının
karanlığını..." diyerek methiyeler düzmüşse de
ben aynı olgunlukta değilim maalesef. O yorumları okumasam hayatta
da aklıma öyle bir yorum yapmak gelmez. Kaldı ki uygulamada her yerde
kitabın müstehcen yönü ön planda. Hatta öykülerden birisi kitapla aynı isimde
filme çekilmiş, filmin konusu, google görselleri ortada...
Hikayelerin çoğunda bir punduna getirip, kocasını aldatan
kadınların öyküleri, çoğu zaman kadınları haklı kılan gerekçelerle anlatılıyor.
Dahası kocalarının anlayışları, sevgilerinin büyüklüğünden affedişleri dikkat
çekiyor. Ha bir de hiçbir öyküde çirkin kadın yok. Hepsi birbirinden
güzel.
İlk hikayeler aşırı itici olsa da sonraki hikayelerde seviye
giderek yükseliyor. Müstehcenlik azalırken, anlatımın güzelliği, konunun
derinliği ön plana çıkıyor. İlk öykülerde durum iyice vahim. "İğneci"
diye öykü var be. Hem gerçek hem mecazi anlamıyla adam iğneci. Öte yandan
insanımızın "başkasına verir talkımı, kendi yutar salkımı" anlayışı
masaya yatırılmış diyebilirim. Başkalarına ahlak dersi verip her türlü
ahlaksızlığı yapanlardan da bahsedilmiş. Kimseye yakalanmadıkça istediğiniz
yapmak serbest. Ayrıca medyada çok az bahsedilen, çocuk gelinlerden (ki bu
konudan da bahsedilmiş) tartışma sırası gelmeyen çocuk damat konusuna bile taa
o yıllarda (1969) değinmesi başarılı.
Diline, anlatımına diyecek bir söz yok. Zaten yazarın dil
konusundaki başarısı adama diz çöktürecek cinsten. (ekşi sözlük narkissos'tan
alıntı: tdk nın türkçe sözlüğünde 793 örneği olan kişi)Sanki tdk'nın temelleri
Necati Cumalı'nın kelime hazinesi üzerine kurulmuş gibi. Bu kelimeler
hangisidir bilmesem de, bu kitaptaki öykülerinde "hatırlamak, aklından
geçmek, gözleri önüne gelmek" gibi anlamlarda kullandığı
"ansımak" kelimesine hayran kaldım.
Özellikle Halim Gelecek, Uzun Bir Gece ve Aylı Bıçak isimli
öyküleri beğendim. Taşra tasvirleri kusursuz olmakla birlikte sık sık bahsedilen
"poker oynama" konusuna takıldım. O yıllarda poker bu kadar popüler
bir oyun muydu ki?
Cumhuriyet Kitaplarından çıkan kitap dizgisi, baskısı, imlası ile
kusursuz. Kitabın kapağında ay ışığı altında uyku tutmadığı için sahilde
kayaların üstünde çırılçıplak oturan bir abla var. Üşütecek Allah korusun. Son
olarak yazarın 2001 de ay tutulmasının olduğu bir günde vefat etmiş olması da
enteresan bir ayrıntı olarak burada dursun. Ancak yine de denk gelirse bir göz
atın, illa okuyacağım diye uğraşmayın diyeceğim bir kitap.
Kitabının özeti, kitabı nasıl, iyi midir,
okumalı mıyım, tavsiye, öneri, indir, konusu ne, kim yazmış çok satanlar
mutlaka oku kim yazdı kitap roman öykü, ay büyürken uyuyamam, müstehcen,
erotik, öyküler Necati cumalı okusanda olur okumasan da
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...