Rizzoli & Isles maceraları tam gaz devam ediyor. Okuduğum bu yedinci Rizzoli & Isles macerası hala heyecanlı hala kaliteli. Daha önce söylemiştim; dizi ile olan tek benzerliği karakterlerin isimleri ve cinsiyetleri. Bunun dışında kitaplar tamamen kendine has bir evrende geçiyor. Hatta bu kitaba kadar Jane ve Maura’nın diyalogları bile mesafeliydi. Bu kitapta nasıl olduysa biraz daha samimiydiler. Açılışı Afrika’da yapıyoruz. Bu seferki yan hikayemiz Botswana da başlıyor. Ana hikayeye bağlanana kadar epey biz yolumuz var. Katil hi…
“Ona Ikarus derdik. Tabii ki bu, onun gerçek adı değildi. Çiftlikte geçirdiğim çocuktuk yıllarımda öğrenmiştim ki, insan yakında kesilmek için seçilmiş hiçbir hayvana isim vermemeliydi. Bunun yerine pekâlâ. Bir numaralı domuz, iki numaralı domuz, diye bahsedebilirdin ondan. Bunun yanı sıra, onunla hiçbir zaman göz teması da kurmamalıydın. Bu sayede onun varlığını sanki hiç fark etmemiş gibi davranabilir ve arada oluşabilecek bir sevgiyi de engelleyebilirdin.” Tess Gerritsen, tüm kitaplarını takip etmek istediğim bir yazar. Ancak …
Martı yayınlarının iğrenç çevirisini saymazsak güzel bir kitap. Neyse ki elimdeki martı yayınlarından son Rizolli&Isles kitabıydı. Bundan sonrakiler doğan kitaptan. Mauranın ikizinin öldürülmesi ile başlayan olaylar, yıllar öncesinin cinayetleri ile birlikte anlatılıyor. Edebi dozu düşük, hikayesi sağlam, aksiyonu ve akıcılığı yüksek bir kitap.
Martı yayınlarından daha önce okumuş olduğum iki (Rizolli & Isles) kitabı hakkında görüşlerim malumdu. Baskı ve çeviri olarak berbat bu iki kitaptan sonra Siliniş beni oldukça şaşırtı. Gerçekten iyi çevrilmiş. Gerritsen'in kitapları her ne kadar Robin Cook'u andırsa da, öykülerin daha çok polisiye ekseninde dönmesi noktasında Cook ustadan ayrılıyor. Adli tıp morgunda birden gözlerini açan bir kadının üzerinden dönen klasik FBI, CIA gizli dolapları kitabın genelini kaplıyor. Hikaye içine yerleştirilmiş küçük detayla…
Tess Gerritsen, adli tıp üzerine kurulu öyküleriyle bana Robin Cook'u hatırlatan bence iyi bir yazar. Ancak yazarın kitapları kesinlikle ve kesinlikle Martı Yayınevi dışındaki yayıncılardan takip edilmeli. Muhafazakar görüşlerine sonuna kadar saygı duysam da kendilerinden en azından kilisede geçen kitaplar yayınlamamalarını rica ediyorum. Zira bir rahibenin "tövbe tövbe der gibi başını sallaması", "sunağın önündeki cesedin secde eder gibi yatıyor olması" gerçekten tiksinti verici. Yine aynı şekilde küfürlerin o.…
Aynı kitabın bir ciltli, bir karton kapak, bir de bu benim okuduğum özel baskı çeşitleri mevcut. Ancak benim okuduğuma özel yerine rezalet baskı demek daha uygun olur sanırım. Aslında gayet okunabilir bir kitap olan bu kitap - ki göreceli gerçi ona ayrıca değineceğim- özel baskı için sanırım ebatı küçültülürken yeniden dizgiden yada editör kontrolünden geçmemiş. Satır sonları yanlış yerden kesilmiş kelimeler, satır ortasında kesme işareti ile ayrılmış kelimeler ile dolu. Dolu dediysem her sayfada en az bir iki tane var. Öte yandan şimd…
Sosyal Medya