Uçma Sanatı


Bizi diğerlerinden ayıran şey, kendi hayatımıza son verme özgürlüğümüzdür.
Arkadaşım Doğa, aklına gelen her fırsatta almamı, mutlaka okumamı söyler dururdu. Onu her seferinde bir şekilde geçiştirsem de bu yıl 6.sı düzenlenen Edirne Kitap Fuarında görünce almamazlık edemedim. İşte Uçma Sanatı.

İspanyol yazar Antonio Attariba'nın, 92 yaşındayken, kaldığı huzurevinin dördüncü katından atlayarak intihar eden babasının biyografisini senaryolaştırdığı, harikulade bir grafik roman...

Hayatında hiç eğitimini almadığı halde, sadece kendini direksiyonda uçarcasına araba sürerken hayal ederek araba kullanmasını öğrenen, İspanyol devriminde aktif rol oynayan baba Antonio, yıllar süren mücadelesinin sonunda her devrimci gibi yenik düşer. Hatta ailesini geçindirmek, hiç değilse kalan hayatını insanca şartlarda geçirmek için hiç içine sinmese de devrimci gömleğini çıkarıp, düzene ayak uydurmaya çalışsa da başaramaz.


Senaryo, intihar eden Antonio’nun aşağıya düşerken hayatının film şeridi gibi gözlerinden geçmesi gibi tasarlanmış. Zemine yaklaşırken her kat aralığı, Antonio’nun hayatındaki bir evreyi temsil ediyor. Dördüncü kattan yere çakılana değin, karakterimize anarşizm tohumlarını eken çocukluk ve ilk gençlik yıllarından başlayıp intiharına (aslında uçmaya) sürükleyen sebepler, ne ajitasyona ne de hamaset edebiyatına bulaşılmadan ince ince işlenmiş.

Sürüyle ödül kazanan bu yetişkin çizgi romanının devam kitapları varsa da almayacağım. Hayır, beğenmediğimden değil, Antonio’nun bu asil ve acıklı hayatına saygı duruşu olarak bu hikâye burada noktalanmalı diye düşünüyorum. Bence bazı şeyler yarım kalınca daha güzel…

Yorum Gönder

0 Yorumlar