Elveda Gülsarı - Cengiz Aytmatov

kırgız, at, komünizm
Belki de hayatın bizim için bu kadar değerli olmasının sebebi, her şeyin yapılmasının mümkün olmayışında gizliydi.


Elveda Gülsarı, eşim sayesinde tanıştığım Cengiz Aytmatov’un okuduğum ilk kitabıydı. Bu kitaptan sonra yazarın tüm kitaplarını edinmeye karar vermiştim. Sanıyorum iki kitap haricinde tüm külliyat (hatta bu kitabın üç farklı yayınevinden üç değişik edisyonu) elimde mevcut.

Ancak o zamanlarda henüz şimdiki gibi yorum yapma merakım olmadığı için bu kitap hakkında hiçbir fikir beyan edememiştim. İşte bu nedenle bir kere daha okumak için sabırsızlanırken E.K.O.G. Haziran ayının kitabı olarak bu kitabı seçti. Elde olmayan sebeplerle bu ayki toplantıyı yapamasak da en azından kendi adıma bu büyülü kitap hakkında bir iki kelam edebilecek olmanın sevincini yaşıyorum.

Kitabın neresini anlatsam, neresini övsem, yere göğe koyamasam bilmiyorum, bir atın yaşamı üzerinden bir milletin yaşam mücadelesinin aktarılabilmesini mi, anlatımın bu kadar güzel bu kadar gerçekçi olabilmesine mi, neye hayran kalalım belli değil.

Komünizm’in ilk filizlenmeye ama yeşermekte zorlandığı yıllarda ateşli bir partizan olan Tanabay, savaşın ardından döndüğü köyünde at çobanlığı yapmaya başlar. Bu yıllarda yetiştirdiği sürünün en gözde atı olan Gülsarı, ömrü boyunca unutamayacağı bir yol arkadaşı olur.

İşte hikayemiz, bu ikilinin yıllar sonra birlikte çıktığı, ama maalesef ihtiyar Gülsarı’nın tamamlayamayacağı bir yol hikayesi. Yerde can çekişen atının başında nöbet tutan Tanabay, Gülsarı’nın doğumundan, koşmaya başlamasına, yetişkinliğinden ihtiyarlığına kadar olan zaman zarfı içinde, ülkesinin doğumundan ayağa kalkmasına ve yetişip yükselmesi sırasında hem kendinin, hem de insanlarının çektiği sıkıntıları, acıları, verdikleri mücadeleyi ve uğradıkları haksızlıkları  bir bir hatırlayıp, atı son nefesini verirken bir hayat muhasebesi yapıyor.

Bir insan yaşadığı yılların sayısıyla ihtiyarlamış sayılmazdı ki… kendi çağının geçmiş olduğunu ve ancak sonunu beklemekten başka bir şey kalmadığını anladığı zaman ihtiyarlamış olurdu.

kırgız, rusya, at, komünizmKırgızların yaşamı, dönemin siyasi ve sosyal hayatı, zaman zaman Tanabay’ın, zaman zaman da Gülsarı’nın gözünden enfes bir şekilde aktarılmış.

Bilenler bilir, uzun süreden beri üzerinde çalıştığım bir kitap projem var. Bir türlü bitmek bilmiyor. Ama bilin ki bu kadar uzun sürme sebeplerinden birisi Aytmatov’un bizzat kendisi. Zira ne zaman yazarın bir kitabını okusam, moralim bozulur, kendi kitabıma bir satır eklemem için günler geçmesi gerekir. “Asla onun gibi yazamayacak olduktan sonra bu çaba niye?” diye kendi kendime kızar, uzun bir süre yazmaktan vazgeçerdim. Çok şükür düşe kalka da olsa, kitabım bitmek üzere.

Elips Kitap tarafından yayınlanan kitabın kapağı haliyle at resimleri ile süslü. Ama neden kapaktaki atlar biraz bile olsa Gülsarı’yı andırmıyor? Adamın tasvirindeki güzelliğin, gerçekte karşılığı olmamasından kaynaklı belki de. Bunun dışında kitabın ebadı biraz daha büyük olsaydı, okuma ikiye katlanacaktı. Bunun dışında bir eksiği yok.

Aytmatovla tanışmak, ona hayran kalmak için mükemmel bir başlangıç için kesinlikle iyi bir seçim.
künye



Orijinal Adı: Прощай, Гульсары!
Yayın tarihi: Temmuz 2012 (11. Baskı)
Yazar: Cengiz Aytmatov
Tercüme: Semnal Gökmen
Ebat: 11 x 18 cm
Sayfa: 252
ISBN: 9786054138357
Goodreads Puanı: 4.21

Yorum Gönder

0 Yorumlar