Çok önemli not: Bu kitaptan alıp yedi arkadaşına armağan edenin bütün işleri açıldı. Ama almayıp burun kıvıranın da başına gelmedik kalmadı. Bizden söylemesi.
Elime nereden (ve dahası neden)
geçtiği bilmediğim kitaplardan biri daha. Bir dönem, sabah haberlerinde fırtına
gibi esen, şimdilerde muhtemelen sivri dilinin bedelini ödediği için ortalarda
görün(e)meyen Metin Uca yazmış. İtiraf
etmeliyim ki, esprileri, zekası, ince ve kara mizahı, acımadan laf sokmaları
ile sunuculuk ve gazetecilikte açık ara önde biri olsa da aynı başarıyı
yazarlıkta gösterememiş.
Aslında kitabın her sayfasında bir
Metin Uca esprisi görmek mümkün. Mesela iç kapakta kendi adımızı yazmamız için
bırakılmış boşluğun altına imza atmış. Altında "imza günüme gelemeyenler
için dev hizmetimdir" yazılı. Yine öykülerden biri içeriğe gönderme olarak
ters basılmış. Ne bileyim, çok biliyorsanız kendiniz yazın dercesine, birkaç
sayfa kendi yazarlık denememiz için boş bırakılmış falan. Ancak hikâyelerin içeriğine
gelince, maalesef kötü bir Aziz Nesin taklidi olmaktan öte geçememiş.
Yine de haksızlık etmek istemem.
Bir kere iyi bir Aziz Nesin taklidi yapmak pek kolay bir iş değil. E sonra
mizah eskiyen bir şey. Bu kitap yazılalı üzerinden 10 sene geçmiş. Tadını
yitirmesi normal.
Hikâyeler, Metin Uca'nın kendine
has, haber sunarken kullandığı, bol bol laf kalabalığı içeren kinayeli
vecizeler ile yazılmış. Dinleti esnasında her ne kadar kulağa hoş gelse de
okurken çekilir çile değil.
Kitabın son kısımlarında ki hikâyeler
Çetin Uca mahlasıyla yazılmış. Sanırım Çetin Altan'a göndermeler içeriyor.
Kitabın diğer kısmındaki hikâyelere bakarak biraz daha iyiler. Ancak geneli
kurtarmaya yetmediğini söyleyebilirim.
Epsilon yayınlarından çıkan
kitabın kapağında, Metin Uca'nın -nedense bana- Bilbo Baggins'i hatırlatan, her
zamanki gibi içten, fırlama ve hınzırca sırıtan bir pozu var. Hikayeler gibi
ismi de gereksiz uzun ve tatsız olan kitap, editoria açısından süper. En küçük
bir imla ya da yazım yanlışı göremedim, tebrikler.
Espri yeteneğine, enerjisine,
dürüstlüğüne, açık sözlülüğüne her zaman hayran kalsam da yazarlığını sevmedim.
Zaten kendisi de kitabın sonuna not düşmüş; "Yaşadığı günlere ve olaylar
ahala çocuk gözlerle bakmaya, kendince dalgasını geçmeye çalışan bir adamın
zırvalarına sonuna kadar dayanabildiğiniz için, sabrınız, hoşgörünüz için
cümleten geçmiş olsun" diye. Egosu sıfır, harika, 1961 doğumlu olduğu
halde İrfan Değirmenci'den daha genç duran bir adam.
Sanırım bundan sonra iki kitap
daha yazmış. Eminim kendini geliştirmiştir ama yakın zamanda bunu kendi gözlerimle görmeye cesaretim yok. Size iyi okumalar.
Ø Orijinal Adı: Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim
Ø Yayın tarihi:
Ø Yazar: Metin Uca
Ø Ebat: 14 x 20 cm
Ø Sayfa: 176
Ø ISBN: 9789756902165
Ø Goodreads Puanı: 3.04
Ø Orijinal Adı: Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla Yetişemedim
Ø Yayın tarihi:
Ø Yazar: Metin Uca
Ø Ebat: 14 x 20
Ø Sayfa: 176
Ø ISBN: 9789756902165
Ø Goodreads Puanı: 3.04
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...