“M.Ö 50 yılı… Galya tamamen Romalıların
işgali altındadır. Hemen hemen… Yenilmez Galyalıların yaşadığı küçük bir köy,
işgalcilere hala kafa tutmaktadır. Totoryum, Akvaryum, Toplantıyum ve Lavdanyum
garnizonlarında görev yapan Romalı askerler için hayat hiç de kolay değildir.”
Özellikle
lise çağlarımda çizgi roman okuduğum için alay konusuydum. Sonraları büyüdükçe
alay edenler azaldı. Kaldı ki değil alay etmek, evimi kundaklasalar geri adam
atmam. Ben Asteriks hastasıyım aga. Eve her gün gazete girdiği ilkokul
yıllarımda, Tercüman, Bulvar gazetelerinin ilavesi, babamın hediyesi Asteriks
bana. Her macerası 21. Yüzyıl kalitesinde yaratılmış birer masal gibi gelir
bana. Daha elime aldığım an, kapaklarına bakarken aptal aptal sırıtmaya
başlıyorum, elimde değil. Aha bunun kapağında da gönlümde yer etmiş adıyla
Hopdediks (şimdi Oburiks diyolla) Galya ve İspanya'yı halatla birleştirerek
bildiğin "çılgın proje" ye taa o zamanlarda imza atmış. İnanabiliyor
musunuz, işte bunlar hep Roma zihniyeti sebebi ile gerçekleşmemiş.
Eskiden
bunu Halit Kıvanç çevirirdi. Palamutiks’ler, Dediğimdediks, Eskitopraks bize
hep Halit abiden yadigâr. Yeni nesil çeviriler de Halit Kıvanç'ın tarzına
paralel gidiyor. İspanyol Şef Doritos Panços'un oğlu Perikles var mesela. Seviyorum
bu tarz çeviriyi. Ha bir de bu macera da Edirne'li atalarımla tanıştım.
"Abe oş geldiniz" diye karşıladılar Galya'lıları.
Bu
macera, İspanya’yı egemenliği altına alan Jül Sezar’ın son direnişçi köyü yıkmak
için kabile şefi Doritos Panços’un oğlunu rehin almasını konu alıyor. Rehine
Perikles daha sonra kurtarılmasın diye Galya’ya götürülür. Ancak uyanık bücür
Perikles Romalılar elinden kurtulur ve bizim küçük Galya köyüne sığınır. Şef
Toptoriks’de ufaklığı memleketine geri götürme görevini Asteriks ve Oburiks’e
verir ve kahramanlarımız İspanya’ya doğru yola çıkarlar. Günümüze yapılan
göndermelerin gırla gittiği maceranın son anlarında matador kelimesinin
literatüre Astreriks tarafından kazandırıldığını da öğrenerek ufkumuzu ikiye
katlamamızda eğlencenin bonusu.
Ön
kapak, arka kapak, başlık, kullanılan yazı karakteri... Herşeyi muhteşem. Masal
tadında, çizgi film akıcılığında. Bir Shire'de Leto ile Shire yaprağı
tüttürmek, bir de Galya'da macera sonrası şölene katılmak. Şu hayatta en çok
istediğim iki şey. Kakafonis'i dinlemeye bile razıyım. O derece. En nihayetinde
Ilgın da iyileşti ve pozumuz hazır. Unutmadan son sosyal mesaj; çocuklarınıza
çizgi roman okutun. Neden sorunuzun cevabı resimliroman.net moderatörlerinden
baykuş’tan geliyor. “Çizgi roman okumak
çocukların zihinsel ve yaratıcı düşünce gelişimi için düzyazı kitaptan daha çok
faydalıdır. Zira ç.r.da anlatılan olayın %0,1i gösterilir, çocuk okurken
farkında bile olmadan geri kalan %99,9'u kendi hayalgücü ile doldurur; sesleri,
konuşmaları, hareketleri, 3 boyutlu mekânları hayal eder ve bunu farkında dahi
olmadan altbilinç düzeyinde yapar.”
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...