Alt sınıf açısından, hiçbir tarihsel gelişme, efendilerinin adının değişmesinden öte bir anlam taşımamaktadır.
Kitleler asla, yalnızca ezildikleri için, kendiliklerinden başkaldırmazlar. Kendilerine karşılaştırma yapabilecekleri ölçüler verilmedikçe, ezildiklerinin bilincine varmazlar.
Bundan yaklaşık 10 yıl önce bu kitabı okumama vesile olan Burcu Ertemli Şanlı ve Ümit Ertemli'ye teşekkürlerimle…
Bu yılki planlarım arasında çok fazla kitap okumak yok. İşin yazı
kısmına daha fazla ağırlık vermek zorundayım. Bu nedenle mümkün olduğunca
sadece E.K.O.G ile seçtiğimiz kitapları okuyacağım. Sahi yazmak demişken
bildiğiniz gibi artık benimde bir kitabım var. Çok yakında bir ara toplantı ile
Edirne Kitap Okurları olarak kitabımı inceleyeceğiz. Eğer sizde kitabımı
incelemek, ilk bölümünü okumak ve hatta satın almak isterseniz linklere
tıklayabilirsiniz.
Bu yılki ilk toplantıda iki kitap okumaya ve tartışmaya karar verdik.
George Orwell'in iki muhteşem klasiği Bin Dokuz Yüz Seksen Dört ve Hayvanlar
Çiftliği. Bunun ne kadar kötü bir tercih olduğu toplantıda ortaya çıkacak. Zira
ben sadece bir kitabın bile irdelenmesinin saatlerce süreceğini düşünüyorum.
İkinci bir kitabı tartışmaya ne zamanımız ne de mecalimiz kalacak. Bu arada
Hayvan Çiftliği'ni kısa sayılabilecek bir zaman önce yorumladığım için yeniden
burada ayrıca yorum yapmayacağım. O konudaki fikirlerime buradanbakabilirsiniz.
Geçmişi denetleyen geleceği de denetler; şu anı denetleyen, geçmişi de denetler.
Bundan 10 yıl kadar önce okuduğumda, 1984 benim için sadece ütopik bir
romandı. O tarihte en çok "Türkçemize sahip çıkalım" sloganının ne
kadar önemli olduğunu kavrayabilmiştim. Bir
sözcüğü kullanımdan kaldırınca, o kelimenin anlamının da ortadan kalkıyor
olması beni dehşete düşürmüştü. Bugün; kısmen daha bilinçli bir okur ve
kendimce daha duyarlı bir vatandaş olarak okuduğumda ise çıldıracak gibi
oluyorum; hangi kategoriye koyacağımı bulamıyorum. Bu kitap sanki kötü niyetli
tanrılar tarafından yeryüzüne gönderilen bir çeşit kitle kullanma kılavuzu.
Korkarım şu anda okuyacağınız eleştiri ya da yorum kitabı övmenin
dışına çıkamayacağı gibi benim kapasitem bu kitabı övmeye de yetmeyecek. Herhangi
bir sayfası açılıp üzerine dakikalarca yorum yapabilir, gündelik hayatta
kullanım şekillerine örnekler verebilirsiniz.
Bilinçleninceye dek başkaldırmayacaklar, başkaldırmazlarsa hiçbir zaman bilinçlenemeyecekler.
1984 yılına gelindiğinde merkezi eski İngiltere sınırlarında kalan
Okyanusya, Büyük Birader isimli diktatörün başında olduğu tek bir parti
tarafından yönetilmektedir. Üyelerinden sınırsız ve tereddütsüz bir sadakat
bekleyen parti, bunu sağlamak için herkesi 7/24 kontrol altında tuttuğu gibi
müzik, edebiyat, tarih, cinsellik ve aklınıza gelen her alanı kendi istediği
gibi şekillendirmektedir.
Sadece bu da değil, normal bir insana saçma gelecek "siyah
beyazdır, savaş barıştır, özgürlük köleliktir" gibi partinin çiftdüşün
adını verdiği kavramlar, partinin beynini yıkadığı insanlar tarafından
kolaylıkla kabul edilmekte, hatta en ateşli şekilde doğrulukları
savunulmaktadır.
İşte bu baskı ortamında, hayal meyal bile olsa bir şeylerin yanlış
olduğunu hisseden Wilson Smith, aklına mukayet olmak için çabalarken, kendi ile
benzer hislere sahip Julia ile karşılaşınca bir rahatlama ve umut edebilme
dönemine girer. Düşünce polisinde habersiz nefes bile alınamayan bir dünyada,
tüm otoriteye karşı umutsuz bir aşk yaşamaya başlarlar.
Kitap genel olarak mükemmel olmakla birlikte Wilson'un annesini son
gördüğü güne ilişkin kısım burnunuzun direğini sızlatacak cinsten.
Birisini seviyorsanız onu seviyordunuz, verecek hiçbir şeyiniz olmayınca bile ona sevginizi veriyordunuz.
Can Yayınlarının şu an 60. baskısını satışa sunduğu kitabın bende 7.
baskısı var. Şimdiki kapak çok daha iyi olmakla birlikte anladığım kadarıyla bu
süreçte birkaç kez kapak değiştirmiş. İyi de olmuş, bendeki kapak içeriği
yansıtmaktan çok ama çok uzak. Yine güncel baskı başka biri tarafından çevrilse
de bendeki çeviri gayet güzel. Yenikonuş, çiftdüşün gibi terimler kimin fikri
bilmiyorum ama harika kelimeler türetilmiş.
Kesinlikle ve kesinlikle okunması, elbet bir gün okullarda okutulması
gereken bir kitap. Okumadan ölmeyin.
Ø Orijinal Adı: Nineteen Eighty-Four
Ø Yayın tarihi: Eylül 2007 (7. Baskı)
Ø Yazar: George Orwell
Ø İngilizce'den Çeviren: Nuran Akgören
Ø Ebat: 12,5 x 19,5 cm
Ø Sayfa: 270
Ø ISBN: 9789755100418
Ø Goodreads Puanı: 4.15
0 Yorumlar
Yorumlarınız bizim için önemli...