Ben senim, sen de bensin.
“İşte görüyor musun, elem ile emel arasında
yalnızca bir dizge fark var. Leyla Mecnun’un emeliyken birde elemi oluveriyor.”
İsrafil’in Aynası, Türkiye’de
fantastîki kurgu tarzının öncülerinden Şebnem Pişkin’in okuduğum ikinci kitabı.
Ağırlığını oluşturan tasavvufi yönü çok ilgimi çekmese de kurgulama şekli
olarak çok ilginç gelen bir kitap oldu. Hem aynı hem de her bölümde farklı bir
karakter, sonradan eklenen yan ama sonradan esas karakterde “bir” olan
karakterlerle gerçekten bir renk cümbüşü.
Bahsettiğim karakterimiz ilk başta
öbür âlemde İsrafil ile aynı mekânda yaşayan bir ışık varlık. Büyük ihtimalle
benim anlayabildiğim anlamda “can” dediğimiz şeyin ana varlığı. Allah’a
yaklaşmak için dünyaya gönderilme görevini üstleniyor. Bu noktada bu
görevlendirmeyi yapanın neden İsrafil olduğunu bilmiyorum. Sanırım konunun
derinlerinde olanların bir bildiği vardır. İşin aslı bu görevlendirme kısmını
duyunca beklentim aşırı yükseldi. Tadından yenmeyecek bir macera beni bekliyor
sanmıştım; yanılmışım. Ancak macera noktasında yanılmış olabileceğim gibi
yazarla macera anlayışımız arasında ciddi farklılıklar olması da söz konusu.
İlk bölüm, bu ruhani varlığın
dünyaya gönderilmesi ile ilgili. İkinci bölüm ise dünyaya geldikten sonra
büründüğü şekiller ile ilgili ki biraz orta iki biyoloji dersi havasında. Bu
bölüm üzerinde biraz daha durulabilirdi, ya da hiç olmayabilirdi. Neyse, üçüncü
bölüm artık insan suretine bürünen varlığımızın “aşk”’ı araması ile ilgili.
Tasavvuf, aşk denince aklınıza ne
geldiğini biliyorum. Benim de aklıma geldi. Ama korkmayın, yazar, pek çoğunun
yaptığı gibi Şems ve Mevlana’yı sömürerek yeni bir kitap yazmamış. Karakterleri
kendine has. (Final itibari ile benzersiz diyebilirim.) Aşk’ı arayan Ozan ve
hocası (öyle mi deniyor tam bilmiyorum) Celaleddin ile arasında geçen
diyalogları izliyoruz. Buralar benim için biraz yorucu oldu. Diyalogların satır
aralarında yazarın bir diğer kitabı olan ve gerçekleştirdiği seminerlere adını
veren “Bir” felsefesine göndermeler ve sosyal medyada paylaşabileceğiniz onlarca güzel söz var.
Öte yandan kitapta bir yerde geçen “Varlığa
bürünmüş her şeyin bir ruhu, bir hayatı vardır. Şu üzerinde yaşadığımız tüm
yerküre nefes alır, yaşar ve yaşatır. Toprakta, havada, ateşte ve suda hayat
vardır” söylemi ile panteizm arasında ciddi benzerlikler buluyorum. Bilmiyorum,
yanlış mı öğrenmiş, yanlış mı anlamışım?
Kitabın bir yerinde yine Osmanlı’dayız
ve evet yine saraydayız. Kaçırmadıysam, hangi dönem, hangi padişah belli değil.
En azından “Harem şehvet değil, ilim irfan yuvasıdır” denmiyor, bizim bildiğimiz, umduğumuz, hayal
ettiğimiz gibi anlatılıyor. Ancak yine de çoğu yazarın yaptığı ve benim gıcık
olduğum bir klişeye düşülmüş. Saraydaki yüzlerce cariyesinden istediğini seçip,
istediği fanteziyi gerçeğe dönüştürme ve bunlar için hiçbir diğer kadına hesap
vermeme lüksüne sahip bir adamın yanına aldığı kadınla sohbete “Kainattaki
bütün güzellikler hep Yüce Allah’tan bir parça taşır” diye söze başlaması beni
delirtiyor. Ya abicim birazdan bilmem hangi slav ülkesinin vatandaşı ile çatır
çatır nikahsız cima edeceksin, neyin artistliğindesin? Neyse… Sakinim…
Kitap, İslami değerlerin
sınırlarında dolaşmakla birlikte bence oldukça cesur ve yaratıcı. Dediğim gibi
tasavvuf yönü ile bana hitap etmese de bu yönlerini görmezden gelemem.
Özellikle “Fight Club” finaline benzeyen finalin tasavvuf uyarlaması müthiş.
Kapak resminde -sanırım- İsrafil’in
resmedildiği bir minyatür var. Yazar ve kitap adı ile kapak resmi kofralı
yapılmış. (Bu terimi az önce öğrendim, doğru mu kullandım emin değilim) Tuğra’da
da aynı şekildeydi. Bence kapağa artı katıyor. Yazım yanlışı göremediğim
kitabın arka kapağında sıcacık gülümsemesi ile yazarın bir resmi var. Şems ve
Mevlana sömürülerini okumaktan gına gelen tasavvuf sevdalılarının beğeneceği
düşünüyorum.
Kitabının özeti,
kitabı nasıl, iyi midir, okumalı mıyım, tavsiye, öneri, indir, konusu ne, kim
yazmış çok satanlar mutlaka oku kim yazdı kitap roman tasavvuf, aşk, Şebnem
Pişkin, Şems, Tebrizi, Mevlana
2 Yorumlar
davetinize icabet ettim ve burrdaydım :)
YanıtlaSilgüzel bir yorum olmuş.emeğinize sağlık.
Misafirliğinizin daimi olması dileklerimle teşekkür ederim :)
SilYorumlarınız bizim için önemli...