Tanrı size bir beceri ya da bir yetenek verdiğinde, onu mümkün olduğunca iyi kullanmak görevinizdir. Sonunda... Tek satır paylaşmadan geçen iki ayın ardından yeni bir yorum ile buradayım. Sanki nasıl yazılacağını unutmuşum. İki aydan beri bitirmeye çalıştığım bu kitap ancak bitti. Yaz gezmeleri ve karmakarışık siyasi gündemin yanı sıra Ilgın'ın uyumak için beni yanında istemesi ve her seferinde onu kitap okuyarak uyutmaya çalışırken uyuya kalmam en büyük etkenler. Yeri gelmişken “Küçük Kurabiye Adam”ın boğazını sıkmak istiyorum…
“Peri masalları gerçeklerden ötedir; bize ejderhaların var olduklarını anlattıkları için değil, ejderhaların bile yenilebileceğini gösterdikleri için.” Neil Gaiman’ı severim. Ancak okuduğum kitapları bir dolu, bir boş şeklinde oluyor. Bu da bence boş kitaplarından biri. Tarz olarak biraz Narnia, biraz Spiderwick Günceleri gibi. Küçük dostumuz Coraline – Caroline değil- yeni taşındıkları evi keşfederken, misafir odasında hiçbir yere açılmayan bir kapı buluyor. Bu kapı daha sonra Coralin’in gerçek hayatındaki her şeyin kötü bir kopyasının…
"Yetişkinler yolları takip eder. Çocuklar keşfe çıkar. Yetişkinler aynı yolu yüzlerce, binlerce kez yürümekten sıkılmaz; yoldan çıkmak, çalıların arasına dalmak, çitlerin arasındaki boşluklardan geçmek çoğu yetişkinin aklına bile gelmez" Öksürük nöbetlerim arasında nefes alabildikçe okudum. Başka bir kit ap olsaydı belki bu halde okumayı canım istemezdi. Nasıl etkisinde kaldıysam bir kaç gecedir kan ter içindeki kabuslarımda kendimi Lettie Hemstock olarak görüp okyanustan iyileşmiş olarak geri dönmeye çalışıyorum ama olmuyor. A…
Oldukça güzel, gayet hayal gücünüzü çalıştıran Gaiman'ın her zaman ki zıpır, uçuk anlatım tarzıyla anlattığı bir kitap. Ancak bu anlatım tarzı zaman zaman insanı çok zorluyor. Öyle ki bazı tasvirlerin, fantastik edebiyatın tanrısı, dahi bir yazarın yaratıcılığının bir eseri mi, yoksa krize girmiş bir uyuşturucu müptelasının sanrıları mı anlaşılmıyor. ...Züppe, Ruislip'ten rahat rahat bir kafa daha uzundu Öte yandan Ruislip, her biri tamamen domuzyağıyla dolu, büyük birer deri bavul taşıyan dört züppe kadar çekiyormuş gibi görü…
Anlatım tekniği olarak (bu tekniğin bir adı var mı bilmiyorum) tıpatıp Otostpçunun Galaksi Rehberi. Bu tekniği nasıl anlatsam, biraz alaycı, lakayıt, uçuk betimlemeler, tasvirler (aradığı kızla bu otobüste karşılaşma şansı, bir gökdelenin 38. katındaki lacivert hortumlu bir filin şekersiz kahve seviyor olabilme şansına eşitti), aslında olmaması gereken herşeyle dolu. Bu kadar savruk ve dağınık anlatım belli bir yerden sonra gerçekten yoruyor ve zaten kopuk kopuk kurulan kurguyu takip etmekte zorlanmaya başlıyorsunuz - ki bu nedenden …
Öncelikle diğer elit/akademik/postmodern ya da adına her ne derseniz deyin, sandman, v for vendetta, watchmen gibi kendi beğenmiş (başka bir tanım bulamadım affedin) çizgi romanlardan çok daha anlaşılır bir senaryoya, çok daha güzel çizimlere ve tabi ki hepsinden daha çok aksiyona sahip. Her karakterin 1602 yılına adaptasyonu inanılmaz derecede güzel. Neredeyse 616 ve 2099 evrenleri gibi bir 1602 evreni oluşturmaya müsait. Okumayan ve acaba diye düşünen varsa hiç beklemesin, alsın okusun. Ayrıca cildi dağılır mı diye ürkmeden çizgi rom…
Kitap böyle olmalı arkadaş. İlk sayfadan son sayfaya hayal gücü dolu. Süper olmuş. Seviye: Okumadan Geçme
Sosyal Medya