Gölge Oyunları - Sir Arthur Conan Doyle


Sherlock Holmes
Yaratan'ın iyiliğinin en büyük teminatı, bana kalırsa çiçeklerde bulunuyor. Diğer tüm şeyler, güçlerimiz, arzularımız, yiyeceğimiz, hepsi varlığımızı sürdürebilmemiz için gerekli olan şeyler. Fakat bu çiçek ekstra… Kokusu ve rengi hayatı renklendiren bir şey, koşul değil.


Sen bunca zaman, onlarca polisiye oku, hatta edebiyat dünyasında muhabbetin olan üç beş kişiden biri iyi bir polisiye yazarı (bkz. Alper Kaya) olsun ama hiç Sherlock Holmes okumuş olma. Olacak şey değil maalesef durum buydu. Özel bir nedeni olmamakla birlikte Sherlock Holmes, nedense hiç ilgimi çeken bir dedektif olmamıştı.

Aslında yine ilgimi çekti sayılmazdı. Edine Kitap Fuarına gittiğimizde Sevgi merak edip almıştı Gölge Oyunları'nı. Ondan sonra da çeşitli nedenlerle, aylarca komodinin üzerinde sürüklenince "yazıktır, günahtır" diye aldım ben okudum. Son zamanlarda yerlerde sürünen okuma tempoma rağmen bir iki günde bitti.

Başlamadan önce, bu okuduğum ilk ve tek Sherlock Holmes kitabı. Bu nedenle diğer tüm kitaplar ya da maceralar aynı tarzda mı yazılmış bilmiyorum. Bu nedenle bu incelememin sadece bu kitaba yönelik olduğunun altını çizmek isterim.

dedektif sherlock holmesKitap 10 adet, Holmes tarafından çözülmüş hikayeden oluşuyor. Ana kurgu gereği olaylardan biri hariç hepsi, çözüldükten sonra, Holmes'in en yakın arkadaşı, ortağı ve aynı zamanda biyografi yazarı olan Dr. John Watson tarafından kaleme alınmış. (Bazı kaynaklar Dr. Watson'un bizzat Sir Arthur Conan Doyle'nin kendisi olduğundan bahsediyor.) sadece son olayı Holmes'in ağzından dinliyoruz.

Hal böyle olunca maceralar anlık aksiyondan kısmen uzak kalmış. Yani alışıldık polisiyelerde olduğu gibi kahramanlarla birlikte olayın içine girip katili kovalamıyoruz. Biz hiç görmeden, farkında olmadan Holmes bir yerlere girip çıkıyor, ardından eşsiz gözlem ve çıkarımda bulunma yeteneği ile yan yana koyduğu verileri değerlendirip, sonuca ulaştıktan sonra kısa bir brifing ile bizleri aydınlatıyor.

detektif sherlock holmesDikkatimi çeken şeylerden biri de Dr. Watson'un, bu kitapta yer verdiği davalar kadar, olayların yer ve zaman anlatımında yer verdiği sadece ismen geçen diğer davalar oldu. Bir davayı anlatırken, bir sürü başka davaya referans veriyor. Örneğin, Londra Köprüsü Cinayeti'ni çözdüğü kış ya da tıpkı Blackburn Olayı'nda olduğu gibi vs. eğer başka kitaplarda da bu davalar varsa, korkunç bir alt yapıdan söz etmemiz mümkün.

Yine her olay, yaklaşık 30-40 sayfada sonuçlanıyor. Sir Arthur, yaratıcılığını uzun bir kitap yazmak yerine kısa ve birbirinden farklı çözümlemeler içiren hikayeler yazmakta kullanmış ki takdir edilesi bir hareket. Bu kitaptan rastgele seçilecek bir macera, günümüz yazarları için rahatlıkla 350-400 sayfalık bir kitap malzemesi olur. Hatta araya biraz "Rum mezeleri, rakı içme adabı ve nerde o eski Beyoğlu" geyikleri ekleyebilirseniz 600 sayfaya ulaşmanız işten bile değil. İngiliz mimarisi hakkında da pek çok detay içeren kitap Tutku Yayınları'ndan çıkmış. Birkaç ufak tefek hatayı görmezden gelirsek, önemli bir yazım ya da kelime hatası yok. Geleneksel polisiye kitaplarının aksine, kan, gözyaşı ve gerilimden uzak, dillere destan İngiliz soğukluğunun hakkın veren, dinlendiren ve sakinleştiren bir polisiye. 
dedektif, künye


Orijinal Adı: The Great Shadow
Yayın tarihi: Ekim 2015 (4. Baskı)
Yazar: Sir Arthur Conan Doyle
İngilizce'den Çeviri: Füsun Dikmen
Ebat: 14 x 21 cm
Sayfa: 336
ISBN: 9786054756131
Goodreads Puanı: 3.66

Yorum Gönder

0 Yorumlar