Yaşanması Gereken 100 Macera

macera, gezi, seyahat
Hayatı “başımıza gelen bir şey” gibi yaşıyorsak, ister dünyanın öbür ucuna gidelim, ister uzaya çıkıp gezegenimizin boşlukta bir elma gibi yuvarlanarak uzaklaştığını görelim; hiçbir deneyim derimize işlemeyecektir. Ama sınırların ötesini hayal edebiliyor ve hayal edebiliyor ve hala şaşırabiliyorsak; o zaman Üsküdar’dan Eminönü’ne geçmeyi bile başlı başına bir maceraya dönüştürebiliriz.


Nerden bulduğumu, neden alıp da kitaplığıma koyduğumu bilmediğim bir kitap daha. Focus dergisi üşenmemiş “Yaşanması Gereken 100 Macera” yı derleyip kitap formatında yayınlamış. Bir kaçı daha detaylı olmakla birlikte her macera ayrı ayrı fotoğraflarla detaylandırılmış, makalelerin sonunda o macera ya da bölge hakkında daha detaylı bilgi alabileceğiniz, rezervasyon yaptırabileceğiniz internet site adresleri not düşülmüş. Ancak kitabın basımından bu yana yaklaşık 10 yıl geçtiğini düşünürsek bu adresler güncel olmayabilirler, benden söylemesi.

Başlar başlamaz yazı karakterinin küçüklüğü dikkatinizi çekiyor. Sanırım 9 ya da 10 punto, inanılmaz küçük.


macera, gezi, seyahat


Yaşanması gereken 100 macera arasında, Kapadokya da balon turundan Atacama Çölü gezisine, San Blas adalarında kano turundan uzay seyahatine uzanan geniş bir çeşitlilik var. Hemen söyleyeyim maceraların bir kaçı hariç hepsi çok yüksek maliyetler gerektirirken, geriye kalan bir kaçı için astronomik rakamlar gerekli. Ben kendi dişime göre (yani gerçekçi hayaller kurabilmek adına) yamaç paraşütünü ve Likya Yolu’nda Yürüyüşü seçtim. Açık konuşayım ve inanın bunu fakirliğimden söylemiyorum, uzay seyahati dışında listedeki her maceradan Likya Yolu yürüyüşü için vazgeçebilirim. Yıllar önce çok küçük bir bölümünü yürüdüğüm bu yolu şimdiden kendime 45 yaş doğumgünü hediyesi olarak seçtim. Bakalım Allah kısmet ederse 45 yaşına gireceğim yıl, bu yol için plan yapacağım. Lojistik destek ve tanıdık rehber, tur gibi konularda umarım sevgili MehmetMollaosmanoğlu bana yardım eder. Hatta yardımla da yetinmez, benimle birlikte bu yürüyüşe katılır. Olur mu olur.

Elinize aldığınızda dergi ilavesi diyerek burun kıvırsanız da, onlarca güzel bilgi barındırıyor. İnternetin hayatımıza bu kadar girmediği günlerden kalma, ansiklopedi türünün son örneklerinden nadide bir eser bence. Kim derdi ki, çocukları gezmeye götürürken söylenen “Ataya gitmek” tabirinin kökenini bu kitaptan öğreneceksin diye? Hayat işte.


Yorum Gönder

0 Yorumlar