Sesli Kitap Edebiyatın Yeni Şekli Olabilir mi? Yazar Şebnem Pişkin içimizi aydınlatan, ruhumuzu ısıtan, yüksek tesirli romanlarına bir yenisini daha ekledi. Yeni romanı Asla Bir Şey Olmadı yayıncılıkta bir ilk’e imza atarak sesli kitap olarak geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Salgın döneminde herkes evde kalsın, herkes kitap okusun amacıyla yeni kitabını sesli kitap halinde yayınladığını söyleyen yazar Şebnem Pişkin yazdıklarını bu şekilde çok daha geniş kitlelere ulaştırabileceğini belirtiyor. Gazeteci Minâ ile sanatkâr Barbaros Hakkı …
Mehmet Mollaosmanoğlu’nun yeni ki̇tabı “Kaderler Tableti̇‘ “Atakurt” alt başlığı ile raflarda… Aslında bu roman yazarın 2010 yılında başka bir yayınevinden çıkmış olan kitabının yenilenmiş hali. Yazarın eski kitaplarını sürekli yeniden elden geçirmek gibi bir alışkanlığı var. Ben çoğu öykümü yeniden okumaya bile katlanamıyorken yazar bunu nasıl yapabiliyor anlamış değilim. Kitap üç kitaplık bir serinin son kitabı. Diğer ilk iki kitap olan Ataerkil ve Ata Mezarlığı’nın ardından serinin son kitabı olma özelliğini taşıyan bu kitabın isminin d…
Çalışan’dan Edirne öyküsü Edirne’de 2018 yılında ‘Yanlış Adam’ adlı ilk romanıyla dikkat çeken yazar Umut Çalışan, yeni bir kent hikâyesi ile okurlarıyla buluştu. Kent Kitap Yayınevi’nin 20’nci yılı anısına 20 yazardan oluşan ‘Kente Klark Çeken Öyküler’ adlı kitapta yer alan Çalışan, ‘Emekli’ adını verdiği yeni bir Edirne hikâyesi ile kentin edebiyat belleğine katkı sundu. Çalışan, ‘Emekli’ öyküsünün yanı sıra Edirne’ye distopik bir roman kazandırmak için çalışmalarına başladığını da açıkladı. Haberin devamı...
Pek alakası olmasa da kelebek etkisinin ne olduğuna dair önemli bir örnek teşkil ediyor bu kitap. Hayatında teknolojk hiçbir şey görmemiş, tüm yaşamını efsanelere inanmaya, hiç var olmamış yaratıklardan korunmaya adamış bir toplumun elinde basit bir dürbünün bile ne kadar saçma olaylara yol açabileceğine şahit oluyoruz. Roman, Transilvanya bölgesindeki Werst köy ve yakınlarındaki gizemli bir şatoda geçen olayları anlatıyor. Köyün çobanı Frik, bir seyyar satıcıdan aldığı dürbünü incelerken şatodan duman tüttüğünü görünce köy ayağa kalkar. Tüm…
Asu Mansur- Şaman Aynası "Dışarısı nasılsa içerisi de ona dönüşür." Kham Asu Mansur'un şamanizm hakkkındaki bu ikinci kitabı, ilk kitap olan Şaman Gözü'ne nazaran daha çok kişisel gelişim kitabı gibi. İlk kitap günlük hayatta reel olarak işimize yarayacak daha fazla bilgi içeriyorken bu kitap iç dünyamızı dengelemek için gerekli olan bilgileri vermeye çalışıyor. Bunun sonucu olarak da karşımıza sık sık “Bunu yaptığınızda x’inizin daha farklı olduğunu farkedeceksiniz” gibi cümlelerle karşılaşıyoruz. Ancak şamanizm’in özünde (e…
30 Nisan 2013 / Saat: 05.00 PASLI MENTEŞELER güçlükle yerinden kıpırdadı. Ağır demir kapı, ağlamayı andıran bir gıcırtı ile yavaşça aralandı. Soluk soluğa kalmış olan Tufan, kapının aralığından içeri süzülen mavimsi karanlıkla beraber içeri girdi. Olabildiğince sessiz olmaya çalışarak kapıyı kapadı. İçerisine şöyle bir göz attıktan sonra birbirine dolaşan ayaklarına aldırmadan, yuvarlanırcasına, alt kata inen merdivenlere yöneldi. Daha bir-iki basamak inmemişti ki, takılıp düştü. Ayağa kalkmak isterken, farkında olmadan, yerinden sökülmü…
Dünyada işlenmiş ve çözülememiş cinayetlerin ve kaçırma vakalarının sayısı sizin de hiç dikkatinizi çekti mi? İşte bu kitap bu fikirden yola çıkılarak hazırlanmış; Mehmet Mollaosmanoğlu, Murat S. Dural, Umut Çalışan ve Alper Kaya’nın gerçek hayatta işlenmiş ve çözümsüz kalmış suçlardan hareketle yazdığı öyküleri içermektedir. Arsine Yayıncılık, Alper Kaya’nın derlediği “Aslında Yaşanmadı” kitabını bir gün tüm cinayetlerin ve kaçırma vakalarının çözüldüğü bir dünyaya gözlerimizi açma umuduyla takdim eder… Arsine 2019 / 112 sf.…
“Ilgın ve Aral'ın babası, Sevgi'nin kocası. Çiçeği burnunda yazar...” Umut Çalışan, kendini en kısa böyle tanıtıyor. O, “Yanlış Adam” isimli kitabın yazarı… Kendisini daha yakından için soruyoruz... Haberin Devamı...
Şanlı Türk tarihinde önemli bir yeri olan Zafer Bayramı’nın bu yıl 97. Yıl dönümü. Peki bundan 97 yıl önce 30 Ağustos 1922 tarihinde neler yaşandı? Bu şanlı zafer nasıl kazanıldı? İşgalci güçlerin son kırıntılarını temizlemek için 26 Ağustos’da, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlayan Büyük Taarruz 30 Ağustos günü galibiyetle sonuçlanmış, kaçmaya çalışan düşman askerleri İzmir’e kadar takip edilmiştir. 9 Eylül 1922’de o hepimizin sevdiği tabirle Yunan askerlerinin denize dökülmesinin ardından Türk toprakları Yunan …
Kendini kontrol etme ustalığı, yaşamı kontrol etme ustalığıdır. Kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir. Her fuar adet olduğu üzere bir Şebnem Pişkin kitabı imzalatıyoruz. Bu senenin kitabı, matbaadan tazecik çıkan, paketinden bizzat kendi ellerimizle açtığımız, katkısız, doğal ve yüzde yüz organik bir kitap. Kitap her ne kadar cevap aradığı “Günümüzde korkutucu bir şekilde artış gösteren hastalıkların gerçek sebebi ne? İnsan kendi kendini tedavi edebilen bir mekanizmaya sahip mi? Çıplak ayakla toprağa basarak hastal…
En çok onlar acıtıyor aslında. Hani hiç olmasalar, hayatımıza hiç girmeseler farkında bile değilsin ama bir kere dokununca, tadını alınca bir kere hasretini çekiyorsun, sigara gibi ya da bağımlılık yapan başka bir şey gibi her zaman olsun istiyorsun. Mesela hiç olmamış bir sevgiliye şiir yazmaz kimse. Ama gidenin ardından yakılan ağıtlarla dolu ortalık. Devamı...
Bizi diğerlerinden ayıran şey, kendi hayatımıza son verme özgürlüğümüzdür. Arkadaşım Doğa, aklına gelen her fırsatta almamı, mutlaka okumamı söyler dururdu. Onu her seferinde bir şekilde geçiştirsem de bu yıl 6.sı düzenlenen Edirne Kitap Fuarında görünce almamazlık edemedim. İşte Uçma Sanatı. İspanyol yazar Antonio Attariba'nın, 92 yaşındayken, kaldığı huzurevinin dördüncü katından atlayarak intihar eden babasının biyografisini senaryolaştırdığı, harikulade bir grafik roman... Hayatında hiç eğitimini almadığı halde, sadece ke…
“Nasıl yani?” diye merakla sordu Kubi. Skleraları* şaşkınlıktan yemyeşil olmuş ışıldıyordu. “Şimdi bana, siz dünyalıların hiçbir şey yapmadan, boş boş oturabilecekleri bir günlerinin olduğunu mu söylüyorsun?” “Evet” diye yanıtladım. Ardından hemen “Yani kısmen boş boş geçirecek” diye düzelttim. Sonra sordum “Neden şaşırdın anlamadım, bana sizin gezegende de gün ve ay isimlerinin bizimkilerle aynı olduğunu söylemiştin diye hatırlıyorum.” “İsimleri aynıdır ama sanırım sıralamaları biraz değişik. Bizim gezegende Cumartesi’den sonra P…
Uzun zamandır yazmıyorum. Aslında yazmak istiyorum ama olmuyor. Aklımda, hayatımda olmasını istemediğim ama bir türlü de kurtulamadığım onlarca şey var. Zihnim her zaman ama her zaman sonsuz saçmalıklarla dolu bir karalama defteri gibi. İşe yarar tek bir satır yok. Bazen ölüp bazen de öldürüp kurtulmak geçiyor içimden ama her çözüm onlarca başka sıkıntının kapısını açınca vazgeçiyorum. Nevzat’ı düşünüyorum en çok. Hayatı, parmaklarımın arasından ıslak bir balık gibi kayıp giden Nevzat’ı. Yazının tamamı...
Sevmiyor beni bu şehrin kadınları; farkındayım. Beni gördüler mi saklanıveriyorlar. Sadece kadınları mı? Söğüt dalları, asma yaprakları bile ben altlarından geçerken gölgelerine sığınmayayım diye içine kapanıyorlar. Hoş ben de onlara bayılmıyorum ya. Elimde olsa hepsinin kökünü kazırdım. Ama elimde değil işte. Işıkları bile sarmıyor be! Geceleyin sokak lambaları, gökyüzünde yıldızları, hepsi ölüm sarısı bir solgunlukta, buz gibi bakıp duruyor bana. Gece, ranzanın üst katına uzanmış tavandaki çatlakları seyrediyorum. En çok karpuz lam…
1993 yılının Şubat ayında, soğuk bir Cumartesi günü 15 yaşında bir çocuğun titreyen ellerinde açtım dünyaya gözlerimi. Nedense ondan öncesini hatırlamıyorum. Belli belirsiz birkaç insan, karton kutular, makine gürültüleri, mürekkep kokuları var aklımda ama tam net bir şey yok… İlk başta çocuğun beni koynunda saklaması hoşuma gitmişti. Hatta bunu beni soğuktan korumak için yaptığını düşünüp mutlu bile olmuştum. Meğerse saklanıyormuşuz. Ama neden ki? Saklanmayı gerektirecek ne yapmıştık acaba? Evin içine girer girmez kimseye göstermeden …
Sosyal Medya